Hem yapılan işin hem de mesleğin adı olarak kullanılır. Sitenizin seoya ihtiyacı varsa seo bulmanız lazım. Cümledeki ilk seo yapılacak işi ikinci seo ise yapacak kişiyi ifade eder. Kendi içinde kurumsal seo – yerel seo – site içi seo – site dışı seo – açılış sayfaları gibi alt sınıflara ayrılır. Aslında tanımdan önce seonun neden ihtiyaç haline geldiğini anlamak daha doğrudur. Şimdi isterseniz web sayfaları üzerinde gerekli optimizasyon işlemlerini yapanlarla yapmayanlar arasındaki farkları inceleyelim.
Seo Nedir?
Seo nedir sorusuna otoriter bir cevap isteniyorsa 15 dakika ayırmak şart gibi, başlayalım: Web sitelerinin arama motorlarındaki pozisyonunu geliştirmek amacıyla eniyileme (“optimize”) işlemi yapılır. Yani “özgün şekilde konumu iyileştirmek” hedeflenir. Konumlandırma iyileştirmeleri sırasındaki işlemlerin özellikle HTML bilgisi ve sosyalleşme sinyalleri gibi teknik bilgiye sahip uzman web yöneticisi seolarca yapılmış olması gerekir. Site itibarı için risk barındırsa da bu işlemler sonucunda asla en üst sıralara çıkılabileceği anlamına gelmez. Ancak doğru seolar tarafından yapılmadığında sitenin itibar puanı kesin zarar görür. SEO süreci üzerine söylenebilecek en sağlıklı cümle: Dönüşümün artırılması amacıyla eniyileme işlemlerini yapan seoların, yapmayan seolardan daha yüksek performansa ulaşacaklarını söylemek olabilir. Entegre bir çalışma sonucunda iyi pozisyonların elde edilmesindeki en önemli faktör, seo çalışmalarının diğer pazarlama faaliyetleri ile beraber yürütülmesi zorunluluğudur. Optimize edici de diyebileceğimiz bu kişiler, sitenin gelişimine yüksek katkıda bulunur. Rutin çalışmalar gibi görünse de, doğru yapılan işlemler siteye zaman kazandırabilir. Tam çevirisi “Arama Motorları için Eniyileme“. Ya da “Arama Motorlarından Daha Yüksek Dönüşüm Sağlamak için Verimliliği Artırma” şeklinde olabilir. “Search Engine Optimization“ın oluşturduğu kısaltmadır SEO. Yapılan optimize işlemleri Google, Yahoo, Bing gibi platformlarda sergilenmek içindir. Eylemi gerçekleştiren kişiler de seo olarak anılırlar. Hani tamirci deriz ya işte öyle. İşlemler sonucunda tüm alan adları yükselsin diye beklenir. Yani öyle seo nedir diye konu açıp gevelemek olmaz. Konunun hakkını vermek lazım. Şimdi kahveleri aldık başlıyoruz ama önce konuyu temelden kavrayabilmek adına biraz geriye gitmemiz gerekiyor.
Seo’nun Temelleri Ne Zaman Atıldı?
Şimdi: Kablolardan meydana gelen hatlarımız var. Kabloların uçlarındaysa kişisel bilgisayarlar. Kablolarla bilgisayarlar birbirlerine bağlı. “ağ” (Network) yani “internet” in “net” kısmı böyle oluştu. “inter” kelimesi ise “arasında” anlamına geliyor. Böylece “Ağ Arasında” tanımı çıktı. Birbirine bağlı bilgisayar ağlarının tümü birdende “internet”i oluşturmuş oldu.
Peki insanlar diğer bilgisayarlardaki bilgilere nasıl erişeceklerdi. Sorunun cevabı ise içinde gizli: “Arama yapabilmeliydiler. Ama nerede.” Derken “Arama Motoru” kavramı doğdu.
Doğduğuna göre şimdide gerçek tanımına geçelim (e kardeşim, seo nedir dedin başlık attın, nealaka şimdi demeyin, ona da sıra gelecek biraz sabır lütfen):
Arama İhtiyacının Doğuşu
İlk olarak 1990 yılında “arşiv” kelimesinden doğuyor. bkz Archie, Wikipedia Arama Motoru sayfası. Yani kısaca “internete bağlı bilgisayarlardaki bilgilerin kullanıcılara ulaştırılması görevini yerine getiren gelişmiş uygulamalardır” diyoruz. Kullanıcıların arama motoruna bağlanmaları o arama motorunun veritabanına kaydolmuş başlık, url ve açıklama bilgilerine ulaşabilmesi anlamına geliyor.
Ve işte sorun başlıyor: Bilgiler kullanıcılara hangi sıralamada sunulacak? Çünkü aynı konuda birden fazla yayıncı listeleniyor.
Eniyilemenin Önemli Parametreleri
Bilgilerin kullanıcılara sunulması aşamasında site mimarisininin temellerini oluşturan iki önemli durum söz konusu. Bunlardan ilki: SERP sonuçlarıdır. Yani “Başlık” (Title) – “Açıklama” (Description) dediğimiz bölümlerin görüntülenmesi. Ancak esas sorun ikincisinde. Hangi sıralama ile sunulacak? Toplanan bilgilerin kullanıcılara sunulmasında bazı kurallar çıkarmalıydı. Tabi site sahiplerinin de bu kurallara uymaları şartıyla. Ve derken sürekli güncellenmek zorunda olan kurallar doğdu.
Geldik en önemli noktaya. İşte bingo: “optimizasyon (eniyileme)” kelimesinin ihtiyacı hissedilmeye başlıyor. ve “Eniyileme / optimizasyon ne demektir” diye soruyoruz. Sınıflandırma, sistematik. Yani işin doğasında problemi çözmeye yönelik eniyileme işlemleri var. Görünüşe göre problemimiz; Arama motorlarında listeleme şekli. Çözüm içinse sağlıklı olarak uygulanabilecek bir formül lazım. Bunun için de mecburi kuralların olması gerekiyordu.
Seo’nun Doğuşu
Dağıldık topluyoruz. Arama Motoru Optimizasyonu yani seo nedir sorumuza son kez dönüyoruz: “Web sitelerinin arama sonuçları içinde en iyi performansı gösterecek şekilde listelenebilmesi ve verimliliğin artırılması için web yöneticileri tarafınca yapılması gereken eniyileme işlemleri yani kurallar ve yöntemler dizisi“.
Aslında tüm adımların %100 doğru şekilde yapılması alan adlarının yükselmesini sağlaMAZ. Olan tek şey: Doğru yapMAyanların üstünde çıkmaktır. Yükselme konusu sinyal alımıyla yani sayfanın ilgi görmesi, güvenilir bilgilerden oluşturulmuş otoriter içerikler bulundurmasıyla ilgilidir. Pazarlama yani smm / sem gerektirir. İşin özü seo nedir deyip öğrenmekle bizmez her şey. Hepsi birbirini tetikliyor. Sitesi statik olupta otoriter site olmak isteyenler kurumsal seo başlığını inceleyebilir.
Optimizasyon konusunda bazı parametreler çıkar karşımıza. Bunlar webdeki teknolojiler ilerledikçe çoğalır ve zamanla bazı değişikliklere uğrarlar. Asıl amaç ziyaretçilere daha doğru bilgiler sunabilmektir.
Google vb diğer arama motorları her gün gelişiyor. Aslında kurallar uygulanmadığında da web sitelerinin anlatmak istediklerini anlayabiliyorlar. Ama bu demek değildir ki önerilen kurallara uyulmayacak. Sonuçta boğazdan karşıya geçerken yüzebilirizde ama gemi varken yüzmeye çalışmak vakit, nakit ve efor kaybından başka şey değildir.
Seo Pazarlamadır
Aslında teknikmiş görünse de seoda resmen açık bir pazarlama vardır. Ancak bu pazarlama insana değil botlara (yazılıma) yapılır. Yani web yöneticisi tarafınca yapılan pazarlama serp‘de yer almak içindir. Amaç; Arama yapanlara düzgün ve rakiplerden üstte görünmek içindir. Yani işin özü web sitemizi insanlara pazarlayacağız ama bunun içinde arama motorlarına diyoruz ki: “Bak senin istediğin yönergelere uydum. Web sitemi daha performanslı hale getirip doğru bilgilerle de doldurdum. Sende benim sitemi adam akıllı göster. Olması gereken sıralamaya yerleştir”.
Tüm kurallara uyulduğunda bile bazen bizden kötü siteler üstümüzde çıkar. Sitenizden daha kalitesiz olabilirler. Hatta daha boş. Sayfanızı yayınladığınızda önemli olan: “kaçıncı sıradan girdiğimiz” değildir. İlerleyen süreçte kaçıncı sıraya yükseldiğinizdir. Kaçıncı sıraya düştüğünüzdür.
Tutunabildiğiniz sıradır.
Bu andan sonra sıralamalarda yükselme/alçalma mutlaka gerçekleşir. Sitemizde yaptığımız +/- diğer tüm faktörlerden önem kazanır. (sem – smm – güncellik – açılış hızı – hemen çıkma oranı – sayfa ve alan adı otoriterlik – spam score vb.). Ayrıca biz hiçbir şey yapmasak bile rakiplerin her yaptığı işlem yine sıralamamızı değiştirir. Bunu da unutmamak gerek. Hatta bunu futbol takımı gibi düşünün. Sizin takım sürekli berabere kalsa bile diğer takımların yenip yenilmeleri yüzünden sizin sıralamada değişir. Kaldı ki yenmeniz veya yenilmeniz durumunda daha ciddi sıralama değişimleri olur.
Bakın dikkat ediniz: Uzmanlaşmış seolarca belirlenmiş kurallar web sitemizin sadece taranmasını sağlar. Ya da indekslenmesini. Yani düzgün görünmesini. Daha fazla hayal kurmamak lazım. Ancak yine de seo başlığı altındaki kurallar dizisi organik arama sonuçlarındaki performansı kesinlikle olumlu yönde etkiler. Basit görünen önemli standart kurallardır. Hemen reklam geçelim. Buradan sonra işin direk teknik boyutları seo rehberi konusunda detaylandırıldı. Ayrıca diğer önemli konuda Seo Nedir konusu (pardon bunu yazmıştık. :)
Bitmişse kahveleri tazeleyin daha yolumuz var. :) Dikkat ettiyseniz şu ana kadar hiç Facebook Twitter Google Plus vb. sosyal medyadan – bağlantı almaktan – forumlardan – imleme vb. konulardan bahsetmedik. Tüm bunlar sıralamalarda önemli rol oynarlar. Ancak seoyla ilgisi kesinlikle yoktur. Bunlar resmen pazarlamanın alt başlıklarıdır. sem veya smm ile ilgilidirler. Seoyla birlikte yürütülmesi daha etkili sonuçlar verir. Doğrudan ilgili olduklarından sıralamaları +/- yönde etkiler. Facebook Twitter haber siteleri vb. sosyal medyada tanıtım yapmanın seo ile doğrudan ilişkisi yoktur. Buralarda bağlantı paylaşmakta seonun alanına girmez. Bunu söylüyorum çünkü ne yaptığımızı önce kendimiz iyice anlamalıyız. Yine daha önce yazdığım tanıtım yazısı nedir adlı makaleyi de ısrarla okumanızı tavsiye edebilirim. :)
Yapılan tanımlamalar içinde site içi seo ve site dışı seo olarak ikiye ayrılmışlık vardır. Site dışı seo denen faktörlerin sem ve smm alanına girdiklerini tekrar vurgulamak isterim. Google üzerinde Adwords reklamı vermiş olmanız size gerçek trafik çeker. Ciroya da dönüşebilir. Ama seo ile dolayısıyla sıralamalarla doğrudan ilişkili değildir. Zaten Adwords reklamı yayınlayan sitenin amacı sıralamasını yükseltmek değil sunduğu ürün veya hizmetin tanıtımını yapmaktır. Yani ürününün satışa dönüşmesini sağlamak.
Pinterest ziyaretçilerimizi artırmakda SMM alanına girer. Artıştan dolayı sitenizin takipçi kitlesi yükselir. Satış veya hizmetini yaptığınız konuda önce trafiğe sonra ciro artışına neden olur. Sosyal medyadan web sitesine trafik oluşmasının web siteleri üzerinde doğrudan sıralamaya etki eden konu olup olmadığını tam olarak söyleyemem. Yaptığım çalışmalarda yükselmeler gözlemledim. Ama buralardan gelen trafiklerden dolayı olup olmadığını söylemek disiplinli bir gözlem gerektirir. Moz‘un sitesinde konuya ilişkin güzel grafikler vardı. Ama kriterlerin fazlalığından dolayı hangilerinin tek başlarına en az %10-20 etkili oldukları sonucu çıkmıyor. Sosyal ortamlardan gelen sinyallerin sıralamalar üzerindeki etkisine yönelik seozeo’nun “Sosyal Medya Seo” adındaki makalesini de inceleyebilirsiniz. Olayı daha iyi kavramak adına faydası olacaktır.
Peki seo’yu ilgilendiren faktörler nelerdir dersek nasıl olur? Kriterlerin en başında alan adı otoriterliği ve sayfa otoriterliği konuları gelir. Bunlar yeni başlayanlara ilginç gelecektir ama tek başlarına asla yeterli değildirler. Ziyaretçilerin sitenizden hemen çıkma oranıda önemli etkendir. Bana “Sizce seo’da ‘tek’ geçeceğiniz etken nedir” diye sorsalardı emin olun profil bağlantılar konusundan daha önemlisi olmadığını söylerdim. Peki site içindeki en önemli konu nedir deseniz? İçeriğin kalitesi yanı sıra içeriklerdeki anahtar kelime yoğunluklarının doğru şekilde kullanılmasıdır derdim. Yapılabilecek en iyi strateji bunların tamamının birlikte kullanılmasıdır. Tabi en doğru şekilde. Emin olun bunlar size seo anlamında daha üst sıralamalar olarak geri dönecektir.
Belki de tanımlamaların tam olarak yapılamamasının ya da yapılmış tanımlamaların bozulmuş veya anlam kaymalarının başlamış olmasının en büyük sebebi seo‘nun karşısına siyah seo (blackhat seo) kavramının çıkmasıdır. Dolayısıyla bizi “siyah seo” – “beyaz seo” arasında bırakıyor. Ayrıca artık her şeyin iç içe geçmeye başladığı da bir gerçek. Bence biz yine de tanımları ne kadar iyi bilirsek o kadar doğru yol alabiliriz. Bilmemiz gereken esas konunun organize şekilde yapılan seo çalışmalarının daha sağlıklı olduğu gerçeğidir. Yani daha iyi sıralamalar elde edebileceğimiz anlamına gelir. Tabi marka değerimizin değerlenmesi anlamına da.
Okunması Tavsiye Seo Alt Konuları
Umarım zihinlerde Seo Nedir sorusunun cevabına ilişkin daha da yaratıcı fikirler tetiklenmiştir. Bunlarda göz atmanız gereken diğer ilgili başlıklar:
- Seo Neden Gereklidir, Amacı Nedir?
- Seo Nasıl Yapılır
- Seo Harici Alternatif Yöntemler
- Sıradışı Seo Teknikleri
- Kurumsal Seo Nedir
- Kurumsal Seo Kontrol Listesi
Vay be. seo meo özgün derken 10000+ karakterlik anlatım olmuş. Umarım ele almaya çalıştığım bu SEO konusu özellikle üniversitelilere tez yazarlarına yeni seolara ışık tutabilecek doyurucu düzeyde olmuştur. :) Kalın sağlıcakla
Sevgiler
Bir Cevap Yaz